Tepişme olsun bir bağ ortut olsun.
Teptili şaşmak.
Tereyi erişmiş etmek.
Terkini kılmak.
Terzinin dikişi kötü, ayıbını örten ütü.
Tıktap gibi kesmek (tutmak).
Tırnağı dibinde.
Tırnağına çıkar olmamak.
Tırnağını uzatmamak (bir kimsenin).
Tırnağı yer tutmak.
Tilkinin ak yeri.
Tilki o tilki amma boyası beni şaşırdı.
Tilki «Seher uykusiyle ikindi güneşi olmasa ben de ekincilik yapardım.» demiş.
Tilliyi aşmak.
Tohumu dökülmek (insanın).
Tok karnına dokuz topak küfte.
Tolamandan toy uçurmak.
Toprağına ağır gelmesin.
Toprak başına.
Topuk çalmak.
Toru topu.
Töbe olmasın, sabır olsun.
Töbe yarabbim (yarabbi).
Tölebine gelmek.
Tuğ değil, kuyruk.
Tundan tuna atmak.
Tutarı yok (tutarsız).
Tuttuğun bana (ona) kâr. Bellediğin sana kâr.
Tuv topuk dememek.
Tuz ekmek olsun.
Tuzsuz helva gibi sallanmak.
Türlü çekmek.
Tüyü düzmek.
Ucu dönmez.
Ucunu alıp gitmek.
Uçlarını ortalarını bulmak.
Uçta yatıp ortada bulunmak.
Uduna bunalmak.
Ufak kesim.
Umdum, umdum; geri yumdum.