Yer korulamak.
Yerler kuruyken, sular duruyken.
Yer yerin.
Yıkıldığını aramıyorum; ayağın ayağıma dolayışor.
Yılanın eğesi.
Yılanı sen tut, gözüne ben bakayım.
Yıldızdan yırak.
Yıldızı dişi.
Yırtılan Deli Ahmet'in yakası.
Yiğit başı.
Yiyemediğin bokun başı ucuna geçme.
Yoğurt çalmak.
Yol gidiyor, kör gidiyor.
Yolluk yumuşluk.
Yolsuz çıkmak.
Yolsuzluk çekmek.
Yoluna gelmek.
Yolunu çekmek.
Yozu satılmış it gibi meydanda kalmak.
Yön dönmek.
Yönünü dönmek.
Yuhaya çıkmak.
Yumağını büyütmek.
Yumak tutmak.
Yumruğu derisine vurmak.
Yumulup düşmek.
Yun çarpmak.
Yundun arından; kazlara döndün; yeni yeten kızlara döndün.
Yuyup taramak.
Yükünü tepeciğe yığmak.
Yükünü yetirmek.
Yüreği acımak.
Yüreği (-nin yağı) erimek.
Yüreği kakmak (kalkmak).
Yüreği kalak kalak yağ bağlamak.
Yüreğine büyümek.
Yüreğinin şişini indirmek.
Yüreği soğumak.
Yüreği yerine oturmak.
Yürek oynatması.