Acıkan doymam sanar; susıyan kanmam sanar.
Acından kimse ölmemiş.
Acın koynunda ekmek eğleşmez.
Acı patlıcana mihlican değmez.
Açık sofra teklif istemez.
Aç it fırını yıkar.
Aç köpek kurttan korkmaz.
Aç kulağım, dinç kulağım.
Aç kurt aslana saldırır.
Açla eceli gelen söyleşir.
Aç olan taşın berkini yer.
Aç tavuk dişinde darı görür.
Adam adama gene gerek olur.
Adam adama gerek olmasa, her biri bir dağ başında olur.
Adam adama yük değil; can gövdeye mülk değil.
Adam adam, (amma) pehlivan başka adam!
Adam adamdan korkmaz; utanır.
Adamın ahmağı avcı, itin ahmağı bocu olur.
Adamın ahmağı malını över.
Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışında.
Ağaca baltayı vurmuşlar; «Sapı bedenimden.» demiş.
Ağacın gölgesi dibine düşmez.
Ağacın kurdu bedeninde (içinde).
Ağaç ne kadar uzasa göğe yetmez.
Ağaç yaprağiyle gürler.
Ağası yavuz olanın etb'asi sarhoş gezer.
Ağırlık altın kala, hafiflik başa belâ.
Ağır ol, batman döv! (Hafif taşa göt silerler.)
Ağır taş batman döver. (Hafif taşa göt silerler.)
Ağızda kuyruk, boğazda bıçak.
Ağız yer, yüz utanır.
Ağzı eğri, gözü şaşı arkasından belli olur.
Ahali ayaklanırsa padişahı tahttan indirir.
Ahrazın dilinden sahibi anlar.
Ak akçe ile ak baldıra güvenç olmaz.
Ak curun akmazsa kara curun kol gibi.
Akçe akıl öğretir; don yürüyüş.
Ak giyen ağa gerek.
Ak göt (veya bacak), kara göt (veya bacak)
geçitte belli olur.
Akıl adama sermaye.
Akıllı aklını düşününceye kadar deli oğlunu everir.
Ak itin pamuğa (pamukçuya) zararı var.
Ak it, kara it, hepsi bir it.
Akraba akrabayı atmış; yar başından tutmuş
(veya: dar başında tutmuş).
Aksak (veya boş, yahut uyuz) ite menzil olmaz.
Alacak kız ay görünür; evleri saray.
Alacakla verecek ödeştirilmez.
Ala kargada hakkım olsun, alamazsam gözümü oysun.
Alay hesap, bir hesap.
Al giyen aldanmamış (veya aldanmaz).
Alıcı kuş gözünden belli olur.
Alınmış bulunmuş.
Alışmışla kudurmuşa dafar olmaz.
Al kaşağıyı, gir ahıra, yarası olan gocunur.
Allah bir, işi bin.
Allah dağına göre kar verir.
Allah deldiği boğazı aç komaz.
Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar.
(yahut: Altın kapı kapanırsa gümüş kapı açılır.)
Alma ahı, indirir şahı.
Alma alı, satma kırı, ille doru ille doru!
Yağızın da binde biri.
Al malın iyisini, çekme kaygısını.
Almayı göğe at; düşünceye kadar Allah kerim.
(yahut: Almayı havaya at; yere düşenece Allah kerim.)
Altın kepeğe muhtaç.
Altın yitiren altın bulmaz.
Amanatın canı kayim olur.
«Aman Beyler!» demeden «Aman dağlar!» demeli.
Almanın biri bin kuruşa ise gene soy;
hıyarın bini bir paraya ise gene soyma.
Aman diyene kılıç kalkmaz.
Ammim, dayım, alayından aldım payım.
Ammi oğlu attan indirir.
Ana gezer, kız gezer; bu cehizi kim düzer?
Ana ile kız döğüşmüş; konşu da sahi sanmış.
Analık usta, yumağı ufak yapar; çocuklar usta,
ekmeği çifte kapar.
Ananın bahtı kızına.
Ananın çıktığı dala kız sallangaç kurar.
Anayı kızdan ayıran para.
An beni bir kozla, o da çürük çıksın.
Aptal ata binerse bey oldum sanar;
çelem aşa girerse yağ oldum sanar.
Aptalda gümüş masat ne gezer.
Araba ile tavşan avlanmaz.
Arap Araptan kırk yıl sonra hayfini almış,
tez (ne çabuk) aldım, demiş.
Arasa baştan başa dükkân, herkes rızkını yer.
Arık arınır, ad arınmaz.
Arife günü aşa ne, bayram günü tıraşa ne?
Arka gerek arka; ya utana ya korka.
Arpa boyu göt yırtar.
Arpayı taşlı yerden, kızı kardaşlı yerden.
Arsız adama söz neylesin; kokmuş ete tuz neylesin?
Asıl azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar:
aslında ayran var.
Aslan yatağından belli olur.
Aslı pâkten kemlik gelmez.
Astar bez olmaz, üvey öz olmaz.
Aşığın bini bir paraya, utuzması çetin!
Âşık sazından utanmaz.
Aşını pişir söyle, sözünü döşür söyle!
Aşk yırlatır; dert söyletir.
(veya: Aşk söyletir; dert inletir.)
Aş (kazan) taşarsa çömçenin kıymeti kalmaz.
Aş (Kazan) taşınca çömçenin bahası olmaz.
Aş tuz ile (duzunan, dadıynan), tuz oran ile (oranıynan).
Ata arpa, yiğide pilâv!
Ata bin, ad ara! (yahut: Ata binip ad aramalı).
Ata dost gibi bakmalı; düşman gibi binmeli.
Ata karın yiğidi burun.
At atı kazıkta (veya: tavlada) geçer.
At atlısını (veya: binicisini) tanır.
Atım tepmez, itim kapmaz deme.
Atın iyisine doru derler; yiğidin iyisine deli derler.
Atın ürkeği yiğidin korkağı.
At kaçmaz, et kaçar.
At kudumu, yurt kudumu, avrat kudumu.
Atlar tepişirken eşekler ayak altında kalır.
Atlı kaçar kaçar, yayan arkasına ne düşer!
Atlı konak sığmış, itli konak sığmamış.
Atlının atı var; yayanın ne götü var!
At verirse meydan vermez; meydan verirse at vermez.
At yedi günde, it yediği günde semirir.
At yiğidin altında aksar.
At yürür, it kaçar; menzile beraber varır.
Avradı boşıyan topuğuna bakmaz.
Avrat lâzım kalçalı; oğlan doğursun aslan pençeli.
Avrat malı, kapı mandalı.
Ayrandan aşağı katık olmaz.
Ay var günü besler; gün var ayı besler.
Azca nereye?
Çokçanın yanına.
Az eş, uz eş, boyunca eş.
Azéysız şakirt, ustayı bastırır.
Azıcık ağrıyı aş basar.
Az mal kan yutturur; çoğu birbirini güttürür.