Tamah var, müflis acıdan ölmez.
Tandır başında bağ dikmek kolaydır (veya: dikilmez).
Talih yürürse él getirir, yél getirir, sél getirir.
Tarlayı taşlı yerden, kızı kardaşlı yerden.
Tas yere düşmeyince çanlamaz.
Taşağına vurmakla deve kükremez.
Taş düştüğü yerde ağır.
Taşıma su ile değirmen dönmez.
Taş kesen, baş kesen, yaş kesen iflâh olmaz.
Taş taşa söğkenir.
Tavuğun sadakası bir yumurta.
Taze bardağın suyu soğuk olur.
Tellâl ola, eşeği yite!
Tedariksiz çeşmeye oturan büveli büveli taş arar.
Tedariksiz aptesaneye giden domalı domalı taş arar.
Tavukken tavuk su içer; bir göğe bakar.
Tavuk kaza bakarsa götü yırtılır.
Teyzemin taşağı (ç..ü) olsa dayım olurdu.
Tilki tilkiliğini (tilki olduğunu) belli edinceye kadar postu pul değmez olur.
Tiryakinin tiryakiye borcu var. (Tiryaki tiryakiye borçlu.)
Tok gönüllemesi (gönüllemek) zor olur.
Tokmağı boş kazık yer.
Tok ne bilsin aç halinden?
Tutulan (veya: eldeki) sakal yolunur.
Tutulmadık (tutulamıyan) hırsız beyden büyük.
Tüccarın bir günü, ekincinin bir yılı, azabın var ömrü.