İti öldüreceğine yalını kes.
İt itin kuyruğuna basmaz.
İt itin kuyruğunu bırakmaz.
İt iti yemiş; kuyruğuna gelince: «Bizim it.» demiş.
İti vurmaktan (veya: döğmekten) korkutması iyi.
İt kırkılmakla tazı olmaz.
İt kışı geçirir (veya: çıkarır), ama gel derisinden sor.
İtle çuvala girilmez.
İtme (yitme) sarhoşu yıkılanaca gitsin. (Veya: Değme sarhoşa yıkılana kadar gitsin.)
İt ne yerse onu sıçar.
İt sürü, mangır kazan.
İt ulur, birbirini bulur.
İyi, iyiliğinden azmaz.
İyiliğe iyilik olsaydı, öküze bıçak olmazdı.
İyilik etme, evine yetme.
İyiyi kötüyü él bilir; dereyi tepeyi sel bilir.
Kabalcının (damancının) bağına dolu değmez.
Kaçan balık (veya tavşan) büyük olur.
Kaçan, kandan kurtulur.
Kaçanın anası ağlamamış.
Kadı ile mi iyisin, kapı ile mi? Kapı ile.
Kalın, aş nanesi.
Kalın (veya yoğun) incelinceye kadar incenin canı çıkar. (Yahut: Semiz hıralıncaya kadar hıra tahta başına çıkar.)
Kan batmaz.
Kancık yalanmadan erkek dolanmaz. (Kancık yalanır, erkek dolanır.)
Kanı kanla yumazlar; kanı su ile yurlar.
Kanın diyeti beş yüz, namusunki bin kesedir.
Kapıya vurdum basırık, bokun lâyığı osuruk.
Kapıyı kırarsan odun çok olur.
Karaltın nerde, kararın orda.