Çal bir şaka.
Çalım sıyırmak.
Çan çan çarık olmak.
Çabası sana mı düştü?
Çapağını alayım derken gözünü kör etmek.
Çapar çiçek çıkardı (çıkarmış).
Çapıt çirişi mi?
Çapıtı çekmek.
Çapıtı gümüşlü.
Çapıtına çuluna da âşıklık ne halına?
Çarhıtı çıkmak.
Çark çalmak.
Çatal yürekli.
Çelemin seyreği makbul.
Çekiye çekmek.
Çeft kabuğundan çıkmış «Ağzına bak ağzına.» demiş.
Çeftini kandırmak.
Çattık, terlemesi kaldı.
Çat başı.
Çenesi çürük.
Çok görmüş çoban oynatmış.
Çirtim çirtim çirtinmek.
Çintik vursan kanı damlar.
Çibik çalmak.
Çıra ile çırakma ile.
Çınk ayaz.
Çık sinir.
Çetin adam.
Çerçinin çağırdığına inanmıyor da eşeğin
bağırdığına inanıyor.
Çeneyi çürütmek.
Çok harman yeri dişleyik (dişlemiş).
Çok... lerin altında mı kaldı?
Çok tavalar soğutmak.
Çömelip ürüyen.
Çörten cücüğü.
Çuha giymedikse kenarını gördük.
Çuldan çuvaldan olmak.
Çürme çar etmek.
Çüte yerimez amma büyeleğe şartıynan.