Edip eylemek.
Efin tefin olmak.
Efiyni patlamak.
Eğesi ağır.
Eğesi yerine oturmak.
Eğri, doğru, dosdoğru.
Eke toha.
Ekincinin karnını yarmışlar; kırk «bu yılcık»,
kırk «bıldırcık» çıkmış.
Ekmedim bostan; yemedim (bitmedi) karpuz.
Ekmeği bütün.
Ekmeğine kan doğramak.
Ekmeğinin tuzu olmamak.
Ekmek Bedir'in, su Hıdır'ın.
Ekmek boğazda kalırsa su, su boğazda kalırsa kefen.
Ekmek kalada, it hendekte.
Ekmek kesesine, su beleş.
Ekmek sahibi.
Ekmek (ekmeğini) tatlılandırmak.
Eksik etek.
Eksik yanının arbesi.
Eksik (veya : kötü) yanını vermemek.
El altı.
Él arı, düşman körü.
El baştan üstün geldi.
Élbeğli'de düğün olmuş, oyun onun sonunda.
Elden.
Élden arbet (ibret).
Elden ayaktan çıkmak.
Elden ayrıksı.
Él éhlat.
Elekten saca.
El gölgesi.
Eli ağır, işi pak.
Eli ağzına yetmemek.
Eli ayağı sapır sapır dökülmek.
Eli berk.
Eli bir taş altında kalacak.
Eli boş.
Eli çakır.
Elifi yanlış mı geliyor?
Elifi yüzünde, ekmeği dizinde.
Eli götüne değmek.
Eli hamur, karnı aç olmak.
Eli koynunda.
Eli kuru yerde kalmak.
Elim boş, yüzüm kara.
Elim iyiliğine.
Elin artığı.
Elinden kabuklu koz yenmez.
Eline eteğine doğru.
Eline sıcak sahan değmiş.
Elini almak.
Elini altına salmak.
Elini gününü yıkmış; kaşığını beline sokmuş.
Elini yüzüne almak.
Elini yüzünü çalmak.
Eli sulu.
Eli udumlu.
Eli yerden gökten kesilmek.
Él iyisi.
Eli yüreğinin üstünde olmak.
El karar, göz mizan; eşek yarım okka, sıpa yüz dirhem.
Él Müslüman saarine.
El sunmak.
El uciyle vermek.
El uciyle yapmak.
El ulağı.
El vurup etek silkmek.
El yetmez, göz görmez.
El yüz çalmak.
Emeği sağdıç emeğine dönmek.
Eme yaramak (Eme seme yaramak.).
Emiş yakış olmak.
Ene yana kalmak.
Eni enimizden uzunu uzunumuzdan.
Erba taaş dört keçi.
Eren peren olmak.
Ér günüzken.
Erindiğinden Ermeniye dayı demek.
Esip yağmak.
Eşeğe gücü yetmez, kürtününü döver.
Eşeğin büyüğü ahırdan çıktı.
Eşeğin yağırına mı ekmeli?
Eşeği sattım, ço çüş demeden kurtuldum.
Eşek başım.
Eşek eyeğili.
Eşek kaçtı, kürtün düştü.
Eşekten baltaya çekmek.
Eşekten inmez, sözünden dönmez.
Eşekten semer alır gibi.
Eşgili basmak.
Eşgi üşgü bağımızın koruğu.
Eşip eşip yemek.
Eşkıyanın düşkünü, beyaz giyer kış günü.
Eş lâzım Cağdın'da coz? Al Hacar'dan,
dur dibinde, vur başında.
Et Bedir'in; ekmek Hıdır'ın, yin kudurun.
Et bitmek.
Et deyi kaptım, balcan börkü çıktı.
Et dövmek.
Eti erimek.
Et kafa.
Et kaynatmak.
Etken yiyip kemikken atmak.
Et yendi kabak atıldı.
Ev başına hayat uşağına kalmak.
Ev bizim, kov bizim.
Evcek Abdirahmencek.
Eve kaçar deli.
Ev göre gitmek.
Evini yıkıp yüzünü ağartmak.
Eyer boşaltmak.