Kırk bacanağı bir it parçalamış.
Kırk serçeden bir kaz iyi.
Kırktan sonra azana dafar olmaz.
Kırk yılda bir ölet olur (gelir); eceli gelen ölür.
Kırlangıç bir zararsız kuş; git Yemen éline danış.
Kısas kıyamete kalmaz.
Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar, (Kısmetinde olanın kaşığında çıkar.)
Kış aygır gibi girip kısrak gibi çıkmalı.
Kış gözü karanlık.
Kış, kış gerek; yaz yaz. (Veya: Yaz yaz gerek, kış kış.)
Kız büyür, bahtı beraber büyür.
Kız dediğin kapı şakşahısı; gelen çalar, giden çalar.
Kibarın ayağı ucunda ölmek, yobazın başı ucunda ölmekten iyidir.
Kimse ayranım ekşi demez.
Kimse bilmez: kim kazana kim yiye!
Kimse kimsenin rızkın yemez.
Kişi adamı sağ sever; komşu adamı var sever.
Koça boynuz yük değil.
Koç koyundan seçgel gerek.
Komşudaki kolayda.
Komşudan kız alan, kalaylı tastan su içmişe benzer. (Veya: Komşudan kız almak, kalaylı tastan su içmek gibidir.)
Komşu komşunun külüne muhtaç.
Komşu komşuya bakar, evini ateşe yakar.
Komşunun eşeğini iki iste ki Allah sana da bir versin.
Konur eşek çayırını almaz.
Korku dağlar bekletir.
Korkunun ecele faydası yoktur.
Koyunun götü bir gün açıksa keçininki her gün açık.
Koyunun kuyruğu var örter.
Koyunun melediğini kuzu melemez.