Oğlan doğurdum, oydu beni; kız doğurdum soydu beni.
Oğlan doğur, kız doğur, hamurunu sen yoğur.
Oğlan olsun, deli olsun; ekmek olsun kuru olsun.
Oğlan yetir, kız yetir; gene şeleği (şeleğini) sen götür.
Oğlum, deli, malı neylesin? Oğlum akıllı, malı neylesin?
Olgaç ağlak bokundan (kihından, pisinden) belli olur.
Olmuş işin kötüsü olmaz.
Olsa ile bulsa (olmasa) yı ekmişler; hérle hiç çıkmış.
On para on aslanın ağzında.
Orospu oğlu ara bozar; kişi oğlu ara düzer.
Orospu töbe tutmaz.
Orospuya surat gerek.
Ortaklık danadan yalnız buzağı iyi.
Ortaklık iyi olsa iki adam bir avrat alır.
Osmanlının sonu ozan olur.
Osuranın burnuna sıçmalı ki koku ala.
Osurgan göte, arpa ekmeği mahana.
Osurukla boya boyanmaz.
Ot kökü üstüne biter. (veya: Ot kökünün üstünde biter.)
Otu çek, köküne bak.
Oturan göt halı keser.
«Oturmam» diyen yatmış; «yemem» diyen sofranın pençiğini (yamalığını) kapmış (atmış).
Oynaşa bel bağlanmaz. (Oynaşa bel bağlıyan ersiz kalır.)
Öfkede akıl olmaz.
Öksüz büyür, büyür, küçülür.
Öksüz hırsızlığa çıkarsa ay ilk akşamdan doğar.
Öksüzün alnına güneş doğmaz.
Öksüzün camide babası, hamamda anası çok olur.
Öksüzün (sahipsizin) karnına vurmuşlar, vay arkam demiş.
Öküz öküzün boynuzunda çamur görmezse korkmaz.