Ağzında dili yok.
Ağzındaki kozu kırmak.
Ağzında yar yaş kalmamak.
Ağzına ağız vermek.
Ağzını döşürmek.
Ağzının içi yumuş dolu.
Ağzının otunu vermek.
Ağzının ölçüsünü (otunu) vermek.
Ağzının yatımı.
Ağzı uvralı.
Ağzı yukarda (yukarı).
Ah ahısı gitmiş ofofusu kalmış.
Ağzının domalmasından Ömer diyeceği belli idi.
Aha Hacı Ağa pabucun.
Akıl dağıdılırken değirmene karpuz üğütmeğe gitmiş.
Aklı basmak
Aklı başına yar olmamak.
Aklı bokuna karışmak.
Aklına düşmek.
Aklına yatmak.
Aklına yer etmek.
Aklının mıhı eksik.
Aklını sıçratmak.
Aklı pusmak.
Aklı yılık.
Ala kara.
Alaca zubun (tuman), aç karın, salın taşağım (güzelim) salın.
Al Allah kulunu, zapt eyle delini.
Aktan kara kalktı mı?
Akyolun keçisi gibi tok gidip aç gelmek.
Alası karası olmamak (kalbinde alası karası olmamak).
Alayı alay yerden.
Ak sakal, kara sakal.
Aldım, sattım; galleyi kitledim.
Alayı bir elin ipliği.
Alayı karayı yığmak.
Alayının adı bir, karanlıkta tadı bir.
Aldı ele, gitti yola.
Aldım sattım (bir kimseyi).
Âleme cellât lâzımsa ben olmak farz mı?