Kel kız teyzesinin (amcası kızının) saçiyle öğünüyor.
Keme bite, Yumma sata.
Kemiği sararmak.
Kemiği sürmedenlik olmak.
Kemmun gibi kulağından suvarmak.
Kendi gözündeki hézeni görmeyip élin gözündeki çöpü görmek.
Kendirimi bıçakla.
Kepir hış yatmak.
Kepir kesmeden.
Kereyi erimiş etmek.
Kesilmedik karpuz.
Kesmez balta, kör bıçak.
Keşgilimiz oba (yı) mı dolanıyor?
Keyfi beyde olmamak.
Keyfi domalı gelmek.
Keyfinin aptalı.
Kılıcı darı mı döşürüyor?
Kılıç asmak.
Kıl kırağında (Kıl dudağında).
Kınalı kaşık gibi.
Kın yan etmek.
Kırfı cerf etmek.
Kırık teştin dibi geçti; adamlığın baştan aştı.
Kırım (Zırın) oğlunun kellesini mi kestin?
Kırış tutmak.
Kırk deyip, kırk bir diyememek.
Kırk kargaya bir sapan (taşı).
Kırk körün bir değneği.
Kırk öksüzle bir mağarada mı kaldın?
Kırlangıç kuyruğu.
Kırlangıç uşağı.
Kısa kırmamak.
Kısa yanını vermemek.
Kıslı yer.
Kısmeti itin götünden çıkar.
Kışın iğne deliği kadar yerden deve kadar soğuk girer.
Kıtır kıtır (veya kıt kıt) kıtnaşmak.
Kıtlıkta elinde buğda mı bulundu?
Kıvış yavış etmek.
Kilci eşşeği gibi yüzünü sallandırmak.