Soğanı nerde yedinse osuruğunu orda kokut.
Soğan ıspanak parası olmak (etmek).
Soğuk geçmek.
Sokar sezdirmez.
Sormak ayıp (Sorması ayıp olmasın).
Söğüt gölgesi; yiğit gölgesi.
Söylemeden ağzı göt olmak.
Söylemeden bir olmak.
Söylemem ille doğrusunu.
Sözüm yabana.
Sözü yere düşmek.
Söz vurmak.
Sudan çıkmış sıçana dönmek.
Suhra savan.
Su koyup cıvıtmak, un koyup koyultmak.
Sumağına beraber kötek çekmek.
Sumak dayı.
Su sesi gelmek.
Suya çalmak.
Suyuna düşmek.
Suyuna pirinç atılmamak.
Suyunu öyle buldurmak.
Suyu Pancarlı'dan kesmek.
Südüne, halibine.
Südü sümüğü pak.
Sümüp sarkmak.
Sür salmak.
Süt hırası.
Sütlü sütlü melemek.
Süyükten yitmek.
Şafağa ürümek.
Şah Budağın bağı var, üzümü yok yaprağı var.
Şakalağın kurbanı.
Şalvar (şalvarı) yok, uçkur beş batman.
Şapkayı firenkten giymek.
Şapşak atmak.
Şaşıydı, arı da soktu, kör oldu.
Şekerin lâbi gülü.
Şepten şekere kadar.
Şerim şerim yüzüne işerim.