Atı görmek.
Atın yerine eşek bağlamak.
Atla arpayı döğüştürmek.
Atmadan atmak.
At sattın mahsulün mü kaldı?
Attığı taş yerini bulmamak.
Avucumu mu kokladım?
Attım yün oldu, teptim keçe oldu; sivrilttim külâh oldu.
Avlayıp kuşlayıp getirmek.
Avrat tuz der, herifin (gişinin) götü cız der.
Avucuma ne sıçtın ki yüzüne süreyim (onu sıvayayım).
Ayağı cıvık.
Ayağı cıvık, aklı yılık.
Ayağıma yer edeyim, gör sana neler edeyim.
Ayağına düştü.
Ayağını almak.
Ayağını berk basmak.
Ayağını mercimek kütüğüne dayamak.
Ayağının altına sabun kalıbı koymak (birisinin).
Ayağının etini yemek.
Ayağı yere yetmemek.
Ayak başında.
Ayak dolaştırmak.
Aynız uynuz.
Ay aydın, hesabı belli.
Ayı, günü.
Ayın bayın.
Ayreti (mal) sahibini istiyor.
Ayrı baş çekmek.
Ayrılıktan nice berisiniz?
Ayak sürütmek.
Babanın dükkânı görünüyor.
Bağırsağı yere dolaşık olmak.
Ay yeni, mığal yeni.
Azat, buzat, cennetten bana bir hasırlık yer uzat.
Az verir çok yalvarırım; çok verir hiç yalvarmam.
Az ye, azap tut.
Bahta baran.
Bağrını ezmek.
Bargın badaşık mı?